ZİKİR

 “...Kalpler ancak Allah’ı anarak huzura erişir.” -Ra’d 13/28

  Öyleyse insanın Allah'a itaat etme ve kul olma yolunda yürüyebilmesi için, atması gereken ilk adımlardandır zikir.
  Sözlükte anma, hatırlama, öğüt, bir şeyi akılda tutma ve bilinç düzeyine çıkarma gibi anlamlar taşıyan zikir kelimesi ayrıca namaz, Kur’an, onur ve şeref gibi manalara da gelir. Bu kelimenin zıttı, unutmak ve hatırdan çıkarmak anlamına gelir ki Münafikun ve Nur suresinde şöyle geçmekte;

يَآاَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا لاَ تُلْهِكُمْ اَمْوَالُكُمْ وَلآ اَوْلاَدُكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَاُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
“Ey iman edenler!
Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan meşgul edip alıkoymasın.
Kim böyle yaparsa yani dünya ve şeytan kimi Allah’a ibadet ve itaatten alıkoyarsa,
ziyana uğrayanlar onlardır.”

  Ne var ki, bu gerçeğin unutulması sonucu, dünya hayatının aldatıcı süsü ve menfaatleri, günümüzde pek çok insanın gözünü ve gönlünü kör ediyor ve insanlar adeta Allah'ı tanımaz hale geliyorlar. Allah'ın zikrinden yüz çevirmenin neticesi olarak ortaya çıkan bu durum, sahiplerini hızla İslam dışı bir yaşayışa itiyor.

  Zikrin dini olarak manasına gelirsek de "Allah'ın güzel isimlerini anmak, O'nun ilahi hükümlerini hayatın her anında hatırdan çıkarmamak ve davranışları bu hükümlere göre yapmaktır." şeklinde ta­rif edilmiştir. Zikir, yalnızca dille yapı­lan bir ibadetten ibaret değildir; ayrıca o, kalbe inen ve hayata inti­kal eden ihlâslı bir eylemdir. Bu tespitler, bize zikrin çeşitlerini hatırlatmaktadır.

  Ayet ve hadislerden işaretlerle zikrin üç çeşidi olduğu görülüR:
  • Bunların ilki, dil ile zikirdir. Bu, Allah'ı güzel isimle­riyle anıp O'nu teşbih etmek, kitabını okumak ve O'na yalvar­mak şeklinde yapılan zikirdir.
  • İkincisi de, kalp ile zikirdir. Bu zikir, gönülden Allah'ı an­maktır. Zikrin bu çeşidi, Allah'ın varlığını gösteren delilleri düşünmek, O'nun tekliflerini, emir ve yasaklarını tefekkür ederek kalbi her türlü şüphelerden arındırmak ve yaratıkların yaratılış sırlarını temaşa etmekle olur.
  • Üçüncüsü ise, bedeni zikirdir. Bu, bedenin azalarının her bi­rini memur bulundukları vazifelerle meşgul edip men olunduk­ları şeylerden uzaklaştırmaktır.

  Bizler de yaptığımız hareketlerde, gördüğümüz nimetlerde, bulunduğumuz yerlerde Allah’ı unutturacak bizi ondan mani edecek davranışlarda, yerlerde bulunmayarak O’nu zikirlerle anarak, namazlarımızı arttırarak yakınlaşabiliriz.

فَاذْكُرُونِى اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا لِى وَلاَ تَكْفُرُونِ
Öyleyse beni anın ki ben de sizi anayım; bana şükredin ve beni inkâr etmeyin.”
                                                            -Bakara 2/152   
  
  Kapsayıcı manası ile zikir, Allah Teala'yı hatırda tutmaya ve onu unutmamaya vesile olan hususların hepsini kapsar. Bütün ibadetlerin ruhu ve özü zikirdir ibadetlerin en temek maksadı Allah'ın esma ve sıfatını tezekkürdür. Bundan dolayı zikir ibadetlerin en büyüğüdür.

"Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl.
Çünkü namaz insanı hayasızlıktan ve münkerden alıkoyar.
Allah'ı zikretmek ise elbette en büyüktür.
Allah ne yaptıpınızı bilir." (Ankebut:45)

  Kardeşim, alemlerin Rabbi olan Allah'ın seni anmasını ve senden bahsetmesini istemez misin?

"Öyleyse beni anın ki ben de sizi anayım.
 Ve bana şükredin, nankörlük etmeyin." (Bakara:152)

  Zikir kalpte bulunan bütün şüpheleri ve şehvetleri yakıp yokeder. Gam ve kederleri kalpten uzaklaştırır.
"De ki : "Şüphesiz Allah dilediğini saptırır ve kendisine yönelenleri de doğru yola iletir.
Bunlar iman ederlerdir, gönülleri Allah'ın zikri ile huzura kavuşanlardır.
 Haberiniz olsun ki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur." (Ra'd 27-29)



Şimdi Rasulullah’ın (s.a.v.)’in sahabeler tarafından rivayet edilen zikirlere bakalım:

ESTAĞFİRULLAH
>Enes'den (ra) rivayetle Rasulullah şöyle buyurdu: "Kalpler tıpkı bir demir gibi paslanır. Cilası ise istiğfardır."
>Egar el-Münzerî'den (ra) rivayetle Rasulullah şöyle buyurdu: " Bazen kalbimin perdelendiği olur. Ama ben Allah'a günde 100 defa istiğfar ediyorum."

KELİME-İ TEVHİD
>"Kıyamet gününde benim şefaatimle insanların en mutlusu, kalbinden içtenlikle 'La ilahe illallah' diyen kimsedir.
>Cabir'dan(ra) rivayetle Rasulullah(sav) şöyle buyurmuştur: "Zikrin en faziletlisi 'La ilahe ilallah' ve duanın en faziletlisi de 'elhamdülillah'dır.
>Ebu'd Derda'dan(ra) rivayetle Rasulullah Efendimiz şöyle buyurdu:
"Her kim yüz kere 'La ilahe illallah' derse, Allah onun yüzünü kıyamet gününde ayın 14'ü gibi parlatır ve onu dediği günde onun kadar veya ondan fazla diyenden başka, ondan daha üstür bir amel hiçbir kimse için yükseltilmez."

BİSMİLLAHİ SUBHANALLAHİ VE BİHAMDİHİ
Allah'ın ismiyle başlayıp, Allah'ı tesbih ederim ve ona hamd ederim
>Ebu Zer'den (ra) rivayetle Rasulullah şöyle buyurmuştur:
"Allah katında en sevimli olan sözü sana bildireyim mi? Subhanallahi ve bihamdihi. "
>Cabir'den(ra) rivayetle Rasulullah şöyle buyurdu:
"Kim 'Subhanallahi ve bihamdihi' derse onun için cennette bir hurma ağacı dikilir."
>Ebu Hureyre'den(ra) rivayetle Rasulullah şöyle buyurmuştur:
"Kim, 'Subhanallahi ve bihamdihi' derse denizin köpükleri kadar bile günahı olsa bağışlanır. "
>Ebu Hureyre'den(ra) rivayetle Rasulullah:
"Dile hafif, mizana ağır gelen iki cümle vardır:'Subhanallahi ve bihamdihi', 'subhanallahi'l azim' "

SUBHANALLAHİ VELHAMDÜLİLLAHİ VELA İLAHE İLLALLAHU VALLAHU EKBER
Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler onadır. Allah'tan başka ilah yoktur. O en büyüktür.
>Ebu Hureyre'den (ra) rivayetle Rasulullah:
"Bu sözü söylemek, benim için üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir."

SALAVAT
(Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed)
> "Gerçek cimri, yanında anıldığım halde bana salavat etmeyendir." (Tirmizi)
> "Kıyamette insanların bana en yakın olanı, bana en çok salat ve selam getirenlerdir." (Tirmizi)
>"Yeryüzünde Allah'ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetin selamını (anında) bana ulaştırır."(Ebu Davud)
>"Kim bana bir defa salat-ü selam getirirse, bu sebeple Allah Teala da ona 10 misli merhamet eder." (Müslim)
>Rasulullah namazdan sonra hamd etmeden ve salat ü selam getirmeden dua eden bir adam gördü. "Bu adam acele etti." buyurdu. O adamı yanına çağırdı ve şöyle dedi: "Biriniz dua edeceği zaman önce Allah Teala'ya hamd ü sena etsin, sonra bana salat ü selam getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin." (Tirmizi)
>"Dua eden kimse, Peygamber'e salat okumadığı sürece duası perdelidir." (Münziri)

NAMAZ SONRASI ZİKİR
>Her kim namazın ardından 33 subhanallah, 33 elhamdülillah, 33 allahuekber derse ki bunların hepsi 99'dur. Sonra "Lailahe illallahu vahdehu la şerile leh, lehü'l mülkü ve lehü'l hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir." diyerek 100'e tamamlarsa, hatalar denizin köpükleri kadar dahi olsa bağışlanır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar